Adet dönemi ( regl, mestrüasyon, ay başı kanaması )


adet dönemi

Adet döngülerini anlamak için nasıl ve neden olduğunu sırasıyla incelemek gerekir. En üstte orkestranın şefi beyinden salgılanan ve yumurtalıkları uyararak her ay overlerden yumurta atılımını sağlayan hormonlar, yumurta çıkışından sonra overyumların salgıladığı rahim iç tabakasını ( endometrium ) olgunlaştıran hormonlar , bu hormonların aylık olarak azalması ile endometrium epitelinin dökülmesi ve adet kanamasının ortaya çıkması ile açıklanabilir.

Ovulasyon ( kadının yumurtlaması )

Size komik gelebilir ama üreme çağındaki kadınlarda tavuk gibi sürekli yumurtlarlar. Ortalama olarak 28 günden bir her iki overyumdan birer veya daha fazla bazende sadece birinden yumurta çıkışı olur, sperm ile döllenme olmazsa bu yumurta adet kanaması ile dışarı atılır. Adet kanaması yurdumuzda aybaşı kanaması, regl olmak, renkli olmak, hastalanmak, kirlenmek, mens görmek gibi farklı ifadelerle anlatılıyor olabilir. Adet görüp temizlenmek ve bir sonraki adetin ilk günü arasındaki zaman dilimize adet döngüsü denir. Bir adet döngüsü daima adetin ilk günü ile başlar ve bir sonraki adetin ilk günü ile biter. Adet dönemi içinde kadın vücudu içinde birçok değişim cereyan eder. Üreme hormonlarının bu döngüsel salınımları sadece cinsel organları değil , aynı zamandada genel metabolik dengeleride aşağı ve yukarı olarak değiştirir. Vücutta su tutulumu, kilo artışı, psikolojik profil değişimleri 28 günlük adet siklüsünde sık rastlanır. Hep ortalama 28 gündür diyoruz ama bu normal düzenin bir alt birde üst sınırı vardır, bu durumda 21 gün ile 35 gün arasındaki mestrüasyon dönemleri normal olarak kabul edilir.

Adet kanaması

Endometrium yani rahim içini döşeyen epitel dokunun dökülmesi ile ortaya çıkan ortalama 3-4 gün süren vajinal kanamadır. Ortalama olarak her adet döneminden 40 – 80 cc kadar kan kaybı oluşur. Bu durum sağlıklı kadında kansızlığa yol açmaz, kemik iliği eksiği kısa sürede kapatır. Eski dönemlerde mestrüasyon kanamaları ayın dolunay, hilal, yarım ay gibi döngülerine benzetilerek isimlendirilmiştir. Dünyanın uydusu ayda kadın adet döngüsüne benzer olarak 29 günde kendi döngüsünü tamamlar. Ayın döngüsü ile kadınların adet döngüsü arasındaki bu benzerlik gizemli filmlere konu olmuştur.

Çocuklarda ilk adet kanaması

Çocukluktan ergenliğe geçiş olarak görülen bu olay bazı toplumlarda kutlanmakla birlikte bizim gibi İslami ağırlıklı ülkelerde sessiz sedasız aile içi kadınların arasında geçmektedir. Genellikle kız çocuklarında 12 – 14 yaş arasında ilk adet kanaması ortaya çıkar. Her nekadar adet kanaması ortaya çıkmış olsa bile gerçek bir yumurtlama hemen başlamaz, aradan birkaç sene geçtikten sonra yumurtalı döngüler başlar. Yumurtlamadan gerçekleşen bu düzensiz adet dönemlerine anovülatuvar siklüs denir.

Adet döngüsünü oluşturan hormon zinciri

Adet döngüsü ilk olarak beyinde hipotalamustan salgılanan gonadotropin releasing hormon ( GnRH ) ile başlar, bu hormon beynin tam ortasındaki hipofiz salgı bezini uyarır ve oda folikül sitümülan hormon ( FSH ) salgılar. Bu hormonda gider yumurtalıklarda olgunlaşmaya en müsait yumurtayı geliştirmeye başlıyor, yumurta folikül adı verilen kovanda gelişiyor bu folikül aynı zamanda östrojen hormanıda üretiyor ve östrojen hormonuda rahim için döşemesi endometriumu geliştirmeye başlıyor. Bu sürece paralel yine hipofizden lüteinizan hormon salgılanmaya başlıyor. Buda yumurtayı barındıran folikülün çatlayarak yumurtanın serbestleşmesini sağlıyor. ( yumurtanın çatlaması  ve ovülasyon ) . Bu hormon zinciri kadınlarda her ay tekrarlanıyor. Görev sırası gelen hormon kanda çok yüksek seviyelere kadar çıkıyor ve görevi bitince normal seviyeye iniyor. Yumurtanın atılması adet dönemininin tam ortasına denk gelir ortalama 14. günde ( + – 3 gün ) yumurtlama gerçekleşir ve yumurtlamadan bir gün öncesinden itibaren 2 gün sonrasına kadar bir cinsel ilişki olursa döllenme ihtimali ortaya çıkar. En ideal şartlarda bir kadının yumurtlama günlerinde gebe kalma ihtimali % 33 kadardır.

Döllenme ve yuvalanma

Ortalama olarak 14. günde yumurtalıklardan atılan yumurta fallop tüplerinin ucundaki fimbria denilen dokunaçlarca yakalanır ve tüpün içine alınır. Bu arada eğer varsa sperm hücreside aynı tüpe girmiştir. Genellikle döllenme tüplerin içinde olur ve oluşan zigot  hızla bölünerek blastrula, morula safhalarından sonra embriyon olarak rahme düşer. Gelişiminin zirvesindeki endometrium sünger kıvamındadır ve canlı bu dokuya tutunur plasenta denilen uzantıları endometriuma sokarak yerleşim sağlar. Bu arada yumurtanın çıktığı boş kalmış folikül sarı cisim ( corpus lüteum ) haline gelir ve progesteron hormonu üretmeye başlar, bu hormon gebeliği 10. haftaya kadar destekler. Sonrasında bebeğin eşi denilen plasental hormonlar aynı vazifeyi yapar. Eğer döllenme olmazsa corpus lüteum 2 hafta sonra geriler ve ürettiği hormon seviyesi düşmeye başlar, bu durum endometriumdaki hazırlık için yıkımla sonuçlanır.

Yazar: burcu Nur Demirel

Üniversitede araştırma görevlisi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: